1 Ocak 2008 Salı

Çayın zararları

Kalp krizi sonrası ölümü önlemek için herkesin çay içmeye başlaması mı gerekir?Doktorlar araştırmaların bitmediğine dikkat çekerek, fazla çay tüketimini henüz tavsiye etmemekle birlikte, kalp krizi geçirmiş olan ve çaydaki kafeinden endişe edenlerin bu konuda korkmasına gerek olmadığını belirtiyorlar. Araştırmacılar, bu şaşırtıcı sonuç karşısında çayın daha iyi incelenmesi gerektiğini söyleyerek siyah ve yeşil çayda kalbi koruma özelliğine sahip maddeler bulunabileceğini tahmin ettiklerini söylediler.Söz konusu çalışma 13 Mayıs’da Amerikan Kalp Birliği Dergisi’nde yayınlandı. Çalışmayı yöneten Dr.Kenneth Mukamal, sonuçların beklediğinden çok daha şaşırtıcı olduğunu ve çay bitkisinin kalp sağlığı üzerindeki gerçek etkisi, araştırma sonucundan daha az olması durumunda bile, kalp krizinden kurtulmak için hatırısayılır bir fayda yaratabileceğini belirtti.Çalışmada çay içenler ile çay içmeyenler arasında, kalp krizi sonrası ölüm oranları araştırıldı.Ülkemizde oldukça fazla tüketilen siyah çay, faydaları ve zararları ile yine gündemde. Son günlerde açıklanan araştırma sonuçlarına göre; günde iki bardak çay tüketmek, kalp krizi sonrası ölüm riskini olduKça azaltıyor.Bu geniş çaplı araştırmada, araştırmacılar kalp krizinden sonra hayatta kalan 1900 kişinin, kalp rahatsızlıklarından önceki çay tüketimlerini not alıp bu kişileri 4 yıl boyunca izlemeye devam edecekler. Çay tüketimi fazla olanlarda (günde 2 veya daha fazla bardak), araştırma sonuçlarına göre : çay tüketmeyenlere oranla %44 daha az kalp krizi nedenli ölüm görülüyor; bir haftada 14 bardaktan daha az çay tüketenler ise, hiç tüketmeyenlere oranla kalp krizi sonucunda % 28 daha az ölümle karşılaşıyorlar. Araştırmaya katılmış olan doktorlar; denek olarak alınan kişilerin başka bir kalp krizine ya da kalp rahatsızlıklarına daha yatkın olan yüksek risk grubundaki insanlardan seçildiğini belirtiyorlar.Araştırmacılar flavonoidlerin (bitkilerden elde edilen, besinlerde doğal olarak bulunan antidoksidanlar) kan damarlarını genişleterek kanın vücuttaki dolaşımını daha kolay sağladığını ve böylece kalbi doğal yoldan korumanın mümkün olabildiğini söylüyorlar. Ayrıca flavonoidlerin, LDL kolestrolünün daha kötü bir kolestrol haline dönüşmesini önleyebileceğine dair kanıtlar da sözlerine bulduklarını ekliyorlar. Araştırma yapılırken hastalara ne tür çay (kafeinli, kafeinsiz) tüketikleri ile ilgili soru sorulmamış; çünkü araştırmacılar tüketilen çayın kafeinli ya da kafeinsiz oluşunun, ortaya çıkan bu olumlu sonucu değiştireceğini düşünmüyorlar. Bütün bitki çaylarının farklı özellikler taşıdığı ve bu önemli etkiyi hepsinin yaratamayacağı belirtiliyor; yeşil ve siyah çaydaki kimyasal bileşimin de birbirinden farklı olduğu ve bu nedenle farklı faydalar sağlayabileceği uyarısı yapılıyor.Bitkilerden yapılan diğer içeceklerin kalp üzerinde faydalı etkileri olabilir mi?Bitkilerle yapılan siyah bira, şarap ve viskide de flavonoid maddesi bulunur fakat bunların miktarı çayda bulunandan çok daha azdır. Eğer bitkilerin olumlu faydalarından yararlanmak istiyorsanız, katkısız bitki çayları tüketmeniz, alkol içeren bitki içeceklerinden çok daha yararlı olacaktır. Alkol ve bitki özleri içeren bir içecek tüketmeyi düşünürken içerdiği az miktardaki flavonoid maddesinin yararından daha çok, barındırdığı alkol oranı ile uzun vadede karşılaşacağınız sağlık problemlerini göz önünde tutmalısınız.YEŞİL ÇAY VE KANITLANMIŞ SONUÇLARI Yeşil çayın yaşlanmayı geciktirdiği, doğal kafeini ile rahatlık sağladığı; yapılan araştırmalar sonucunda bilinen özelliklerindendir. Yeşil çayın kanser olasılığını azalttığı belirtiliyor. Yapılan farklı araştırmalara göre bunun nedeni; yeşil çayın kolesterol ve yağ değerleri üzerindeki olumlu etkisi, tansiyonu düzenlemesi ve damar sertliğini önlemesi olarak açıklanıyor.Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre; Polifenoller, polisakkaritler ve değişik vitaminler içeren Yeşil Çay`ın yemek borusu kanserini erkeklerde yüzde 57, kadınlarda ise yüzde 60 oranında önlediği bildirildi.Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç. Dr. Hayri Çoşkun, yeşil çay`ın, oksidasyon olmaması için toplandıktan sonra ezilme gibi işlemlerden korunduğunu, böylece doğal bileşenleri ve aromasının da korunduğunu belirtiyor. Coşkun, Yeşil Çay`ın değişik kanser risklerini azalttığını, kan kolestrol seviyesini düşürdüğünü, yaşlanmayı geciktirerek değişik bakterilerin gelişmesini engellediğini kaydederek, ``Ultra viole ışınlarının deride kanser ve buruşukluklara neden olduğu bilinmektedir. Yeşil çayın ise bu tür deri hastalıklarını koruyucu özelliği vardır. Sigara dumanında potansiyel kanser yapıcı madde olan NNK, akciğer kanserine neden olmakta, Yeşil çayın bu hastalığa karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır`` diye ekliyor.SİYAH ÇAY VE KANITLANMIŞ SONUÇLARIChicago’da yapılan araştırmanın sonucuna göre; Siyah çay kalp hastalarında damar sağlığını korumakta. Amerikan Kalp Derneği`nin ``Circulation Journal`` adlı yayın organında yer alan araştırmaya göre, daha önce kalp sağlığında olumlu etkisi belirlenen siyah çayda, siyah üzüm, greyfurt suyu, soğan ve kırmızı şaraptaki flavonoid maddesi, yüksek oranda bulunuyor.‘Flavonoid`in, kötü kolesterolün (LDL) yol açtığı oksidasyon durumunu ve damar cidarlarının kalınlaşmasını önlediğini kaydeden uzmanlar, bu etkinin ancak çok miktarda flavonoid özü alınmasıyla kendini gösterdiğine dikkati çekiyorlar. Boston Üniversitesi Tıp Merkezi`nde yapılan bir araştırmada, deneklerin bir kısmına bir süre boyunca belirli miktarda çay, bir kısmına ise su içiriliyor. Bilinen tek ve en önemli zararı vücudun besinlerden aldığı demir oranını azaltmasıdır. Bu nedenle eğer vejeteryansanız, yani et yemiyorsanız, demir içeren yiyeceklerle çay içmemeniz önerilir.
İyi bir çay demlemek için
Öncelikle çay, nem ve harici kokulardan etkilenmeyecek şekilde kapalı ambalajda muhafaza edilmelidir.
Çay mutlaka kireçsiz, klorsuz ve madensiz sular ile yapılmalıdır.
Çayı demlemek için porselen demlik tercih edilmelidir. Madeni özellikle alüminyum demliklerde iyi çay yapılamaz.
Demlik önceden ısıtılmalı, her bardak çay için bir çay kaşığı hesabı ile konulacak olan çay önceden ılık su ile yıkanmalıdır.
Su kaynama durduktan ve sıcaklık birkaç derece aşağı düştükten sonra demliğe aktarılmalıdır.Türk çaylarında 10-15 dakika, yabancı çaylarda ise 5-7 dakika olan demleme süresin sırasında demlik kesinlikle sallanmamalıdır. Elbette kişinin damak zevkine bağlı olarak bu süre değiştirilebilir.Demlemeden sonra dem ile posa birbirinden ayrılmalı ve çay yarım saat içinde tüketilmelidir.
Demlikte kalan çayı atmayın
Ilık çay dolu bir leğende akşamları ayaklarınızı 10 dakika kadar tutmanın ayak kokularına iyi geldiği,
Posasının süzülüp soğutulduktan sonra ağızda gargara yapılmasının boğaz ağrılarına iyi geldiği,
Demlikte kalan çay posalarının kurutulup bir kap içinde buzdolabına konmasının buzdolabı kokularına iyi geldiği,
Balık ayıkladıktan sonra kokan ellerin, çay ile yıkandığında kokunun hiç kalmadığını, ve buna benzer bir çok faydasını; Sayın Deniz Gürsoy’un “Demlikten süzülen kültür” kitabında okumuştum.
İnsanlar arasında iletişim ve dostluk kurmanın en kısa yollarından biri olan “bir bardak çay” ile mutlu günlere…
Not:Çayın faydaları ve zararları hakkındaki bu yazıyı lütfen tedavi amaçlı olarak kullanmayınız. Sağlık için mutlaka doktorunuza danışınız.

Hiç yorum yok: